Dû cihanda derde derman sendedir.
Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.
Mümin, müslim bütün derd-ü gamdadır.
Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.
Ağlar gökyüzünde hem mâh-u mihri.
Feryat ile doldu iklim-ü dehri.
Şah İmam Hasan'a verdiler zehri.
Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.
Yezîdiler bir araya geldiler.
Ehl-i Beyt'i ara yere aldılar.
Şah İmam Hüseyin'e hamle kıldılar.
Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.
İmam Zeynülâbidîn'i bastılar.
Şühedânın başlarını kestiler.
Götürdüler bir de Şam'da astılar.
Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.
Tutmadılar Resûlullâh sözünü,
Esir ettiler gelin ile kızını,
Al-ü evlât Hakk'a tuttu yüzünü.
Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.
İmam Bâkır, İmam Cafer hakkı için,
İmam Mûsâ-i Kâzım, Rızâ hakkı için,
Şah Takî'yle, şah Nakî'nin hakkı için,
Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.
Askerî, Mehdî'dir ol sâhip zaman,
Gelince kurulur bir ulu dîvân.
Çağır ey İlhâmî zaman bu zaman,
Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.
-----------------------------------------
Sefil Ahmed’den bir deyiş:
Garip bülbül gibi figan edelim
Mehemmed Dede oğlu Pirimiz göçtü
Şu dünyanın ettiğini nidelim
Mehemmed Dede oğlu Pirimiz göçtü
Bu dünyadan o dünyaya yol oldu
Gözden akan kanlı yaşlar sel oldu
Hak emretti arştan ona gel oldu
Mehemmed Dede oğlu Pirimiz göçtü
Kadir Mevlam nur eylesin yurdunu
Zikredenler unutmayın virdini
Bize verdi ayrılığın tadını
Mehemmed Dede oğlu Pirimiz göçtü
Derman için geldim şimdi buraya
Tabip baksın sinemdeki yaraya
Bu hasretlik derler düştü araya
Mehemmed Dede oğlu Pirimiz göçtü
Bilmem akıllıyım bilmem deliyim
Efendim seni mahşerde bulayım
Şu fani dünyada neme güleyim
Mehemmed Dede oğlu Pirimiz göçtü
Talip olanlar da yasını çeksin
Tekkesinde misk-ü anberler koksun
Evlatları kadim postuna çıksın
Mehemmed Dede oğlu Pirimiz göçtü
Sefil Ahmed sayru dala konmayım
Ahdim olsun ikrarımdan dönmeyim
Nasıl ağlamayım nasıl yanmayım
Mehemmed Dede oğlu Pirimiz göçtü